Hakkımda

12 yaşımdayken kral arthur ve şövalyelerini konu alan bir romansla tanıştığım lancelot'a aşık oldum. arthur ve lancelot'u daha yakından tanımak istediğim için yıllarca arthur mitolojisi okudum. sonra ingiliz, kelt, iskandinav, dünya mitolojileri, efsaneleri, dinleri derken biraz psikanaliz, biraz karşılaştırmalı mitolojiler, biraz din ve inanç teorilerine bulaştım; şu an derdimi anlatacak kadar freud, jung, eliade biliyorum. bu blog, saydığım konuları karıştırıp çorba yapıyor. afiyet olsun.

15 Mayıs 2007

cosmonumero: dünya mitolojilerinde sayılar

bu da dünya dinlerinden/kültürlerinden/mitolojilerinden sayılar derlemesi, şöyle buyrun:


-1-

semavi dinlerin de aralarında bulunduğu tek tanrılı dinlerin hepsinde 1, "güçlerin tek elde toplanması, en üst otorite" anlamlarını barındırdığı için tanrı'yı simgeler.

kronolojik sırayı dikkate aldığımızda, tek tanrılı dinlerden çok önce çok tanrılı dinlerin türemiş, köklüce yerleşmiş ve gelişmiş olduğu görülür. çok tanrılı dinlere inanılan döneme pagan dönem (bkz: antik çağ), tek tanrılı sistemlerin oturtulduğu dönemlere ise klasik dönem (bkz: ortaçağ) diyerek devam edelim.

pagan dönemde, dinler doğadan temel alır. dönemin insanları doğaya hürmet gösterdiği için pozitif bilimlerle uğraşan aklıselim insanlardır. kadın ve erkeğin ne olduğunu, doğanın kusursuz bir duality ile yaşamakta olduğunu fark etmişlerdir ve bu nedenle pagan dönemde 1 değil, birazdan detaylıca bakacağımız 2 vardır.

klasik dönemde ise, kadın din dışına itildiği, eril güç ön plana çıkarıldığı için bencil bir teklik öne sürülmüştür. hristiyanlık, bu durumu "meryem ana" motifiyle kapatmaya çalışmıştır, ki bu yaptıkları için onlara söylenmesi gereken şeyi şu alıntıyla özetlemek istiyorum:
"bu iş hep böyledir. kadını ortadan kaldırmanın, onu toplumsal hayata girmekten uzak tutmanın, onun için hazırlanmış olan ikincillik konumunu korumanın en temkinli, en sağlam yolu onun kutsallığını dile getirmek, onun analık gibi kutsal görevleri olduğunu söylemek, onu 'yücelik' bahanesiyle sarıp sarmalamaktır. kimi kültürler kadına hayatta daha geniş bir yer vermiş gibi görünürler ama aldanmamak gerek. o kültürler de kadını cinsellik üstünden, mutluluk veren, yaratan bir varlık olarak öne iterler". (hasan bülent kahraman, cinsellik görsellik pornografi). museviler ise, her sabah ve akşam okudukları sekizinci takdis duasındaki şu sözlerle aleni bir cinsiyet vurgusu yaparlar: “ey babamız, bizi senin şeriatına döndür.” ve tesniye, 8:6: “bir adamın oğlunu terbiye etmesi gibi, rabbin allah da seni terbiye eder.” islamiyet ise, arapça'nın kıvraklığının da yardımıyla, bu konuda daha başarılıdır; burada herhangi bir cinsiyetten bahsedilmez. ama zaten, tek tanrılı dinlerde asıl kızılması gereken şey kadını arka plana atıp erkeği öne çıkarması değildir, zira aynı şeyin tam tersi yapılsa da kızılmalıydı. kızılması gereken getirdikleri mistisizmdir, zira islamiyet de, ritüellerinde şunu barındırır: "la ilahe illallah." doğada yer alan bütün ikiliklerin üzerinde, onların hepsini yöneten tek bir güç, bir kavram vardır onlara göre.


-2-

1'den bahsederken değindiğimiz duality (ikilik), çok tanrılı antik dinlerin merkezidir. baktığımız zaman, nuh'un gemisinde her hayvandan iki tane vardır.

halklara bakarsak, ada keltlerinde kutsal 5'i oluşturan iki bölümden biri 2'dir. 2, pentagram'ın alt iki ucudur, eril gücü ifade eder. keltlerde erkeğin 2, kadının ise 3 rakamıyla özdeşleştirilmesi ay ve güneş inancından gelir; onlara göre ay dişidir ve ay'ın üç hali vardır (dolunay, yeni ay, dördün), güneş ise erkektir ve iki hali vardır (aydınlık ve karanlık). [bu yakıştırma bazı dillerde hala devam etmektedir, misal fransızlar ay'dan feminen, güneş'ten ise maskülen olarak bahsederler].

burada duality'ye geri dönersek, cinsiyet ikiliğinden başka (tanrı/tanrıça), yaşam/ölüm paganlarda çok sık kullanılan bir karşıtlıktır. 8 keltik pagan festivalinin mantığı, güneş'in (kral'ın) yaşlanıp uzaklara gitmesi (bkz: mabon) (bkz: samhain) (bkz: yule) (bkz: imbolc), ölmesi ve yeniden genç bir sevgili olarak tanrıça'ya geri dönmesi (bkz: ostara) (bkz: beltane) (bkz: midsummer) (bkz: lughnasad) üzerine kuruludur. ay ve güneş inancı gibi, başka bir yakıştırma da bu hikayenin temelinde yer alır, anlaşıldığı üzre, toprak dişidir (bkz: toprak ana) (bkz: mother gaia) ve gök erkektir. mısır'da ise, aynı mantık ters ilişki kurulmuştur: panteonun ilk tanrı ve tanrıçası olan geb ve nut, "toprağın tanrısı" ve "gökyüzünün tanrıçası" olarak sıfatlandırılırlar. nedeni hakkında bir yorum yapamayacağım fakat bir takım sonuçlarından bahsedebilirim: britanya'da, erkek yerde ellerinin üstünde diz çökmüş kadının arkasında durur pozisyonda sevişilirken [beowulf'ta görebilirsiniz örneğini], mısır'da erkek yere yatar, kadın üzerine çıkar [bu da isis ve osiris'in, osiris ölmeden hemen önce horus'u yapmalarını anlatan bölümlerde tasvir edilir. "isis tanrı'nın üzerine çıktı" vs. gerisi ayıpçı.]. sempatetik.


-3-

bu da en popüler olanı.

triplette, triple goddess inancı çok mühim. çok farklı kültürlerin çok tanrılı dönemlerinde yerleşmiş ve gelişmiş bir motif olarak karşımıza çıkar. temel mantığı, 2'de değindiğimiz "ay'ın üç yüzü"nden türer, ayın üç hali gibi, kadının da üç hali olduğuna inanılır; bakire, anne ve kocakarı.

"the new moon is the white goddess of birth and growth;
the full moon, the red goddess of love and battle;
the old moon, the black goddess of death and divination."

hindular, tanrı'nın dişi yüzü olan shakti'yi üç tanrıça'nın bütününde bulurlar: sarasvati, lakshmi ve kali.

slavlar, küçük ayı takımyıldızını yemeye çalışan bir köpeğe bekçilik etmekle görevli üç şafak tanrıçasına sahiptirler: utrennyaya (sabah yıldızı), vechernyaya (akşam yıldızı), polunochnaya (gece yarısı yıldızı).

yunan hekate kültünde, hekate üç biçimde görünür:
"diana in the leaves green,
luna that so bright doth sheen (doth sheen=do shine),
persephone in hell."
[hekate'nin bu üç halini sandman'de neil gaiman, ve macbeth'te william shakespeare kullanmışlardır.]

güzel irlanda keltlerinde savaşçı tanrıça morrigan [arthurian'la olan bağlantı için (bkz: morgan le fay)] , badb ve nemain ile birlikte savaş üçlüsünü oluşturur. yine ada keltlerinde, arthurian'da gördüğümüz başka bir motife [(bkz: excalibur)] kaynaklık etmiş bir isim: brigid. brigid, irlanda mitolojisinin ana tanrılarından olan dagda'nın kızı ya da "kızları" olarak geçer. bazıları, dagda'nın üç adet brigid isimli kızının olduğunu söyler. brigid (veya brigid'ler), üç ana şeyin koruyucusudur: şiir (ilham), sağlık ve doğurganlık (kalp) ve savaş sanatları (demircilik). druid inancında çok köklü bir üçleme olduğu için, bütün bu özellikleri "azize brigid" adı altında hristiyanlık'ta devam ettirilmiştir. arthurian'da son bir üçlemeden daha bahsedelim. bunun mitolojik bir kökeni olmamakla beraber, az önce bahsettiğimiz brigid örneğine öykünme barizdir; arthur mitolojisinde de 3 gwenhwyvar vardır, birbirlerinin kardeşi olmak suretiyle hem de. [öykünme demişken, incil'de de toplam üç meryem vardır. {john 19:25: "now there stood by the cross of jesus his mother, and his mother’s sister, mary (the wife) of clopas, and mary magdalene."}].

zaman tanrıçaları da üçlü olmak zorundadır tahmin edileceği üzre. iskandinavya'da norns (weird sisters adıyla da bilinirler), yunan'da moirae olarak isimlendirilirler. geçmiş, şimdi ve geleceği temsil eden üç kızkardeştirler.

üçlü tanrıçalardan başka üçlere geçelim. yine keltlerde "tree-fold name" olarak bahsedilen iao, üç zamanı temsil eder. oghamda i gelecek, a şimdiki zaman, ve o geçmiş anlamına gelir. iao, üç zamanı birlikte anarak "hep yaşamış olan, her zaman yaşayacak olan" bir varlığa işaret eder. (yehova kelimesi de aynı şekilde oluşturulmuştur. kelime karşılığı da, iao gibi "everliving"dir.)

iao, ayinler için başka bir anlam daha taşır: i=hareketsizlik, a=durgunluk, o=akışkanlık.

isa, öldükten üç gün sonra dirilir. doğacağı zaman ahırda ziyaretine üç müneccim gelir, üç hediye getirirler.

wicca'ların threefold law'u vardır. ne yaparsan üç katının sana geri döneceğini söyler. rule of three veya law of return diye de bilinir.

islamiyet'te, abdest alınırken işlemler üçer kez yapılır. mübarek üç aylar inancı vardır. üç kutsal şehir vardır: mekke, medine, kudüs. bir de neden bilmiyorum, şöyle bir şey var:
(bkz: allah ın hakkı üçtür)

tabi son olarak ne var, baba, oğul, kutsal ruh. bu da son dönem üçlülerinden işte.


-4-

tetragrammaton diye bir şey var yahudilerde. tanrı'nın (yehova) isminin ibrani alfabesinden latin alfabesine transkript edilmesi halinde ortaya yhwh gibi bir şey çıkıyor. işte buna tetragrammaton diyorlar.

4 element. hava, su, ateş ve toprak. ada kültürlerinde 4 muhakkak geçer: keltik savaş kültünde, kılıç, mızrak, kalkan ve yay sembolleri vardır. galler'de, meşe, kuzgun kanadı, istiridye kabuğu ve kristal holey taş. irlanda mitolojisinde 4 ana kutsal nesne vardır: nuada'nın kılıcı, lugh'un mızrağı, dagda'nın kazanı, fal'in taşı. ve son olarak druidlerde 4 simge; altın orak, druid asası/değneği, gümüş kupa ve holey mavi taş.


-5-

keltler için önemini anlatmıştık zaten (3lü tanrıça ve 2li kral). ek olarak, druidler için elma önemlidir [avalon ismi elma kelimesinden türemiştir denir. (bkz: isle of apples)]. hatta buradan, hristiyanlığın neden elmayı havva'nın yediği yasak meyve olarak seçtiğine bir sebep çıkarılabilir. bir elma ortadan ikiye kesildiğinde, çekirdekleri düzgün bir beşgen, veya pentagram oluşturur. çekirdekleri sembolize etme, çingeneler tarafından da yapılmıştır; elmanın içindeki yıldıza romanlar "bilginin yıldızı" derler.

pentagram çok geniş bir coğrafyada etkili olmuş bir simge. antik çağda, mükemmellik simgesi olarak çıkıyor, şu kaynaklardan: venüs, 4 yılda bir gökyüzünde kusursuz bir pentagram çiziyor.

vitruvius adamından aşina olduğumuz üzre, bir insan, elleri ve bacakları açık durduğunda bir pentagramla onu çevreleyen çemberin kesişim noktalarına temas ediyor. bu nedenle bazıları, örneğin paracelsus, beşgeni mikrokozmosun kusursuz bir ifadesi olarak tanımlamıştır.

gnostikler, 5 elementi sembolize ettiğini düşünüyorlar, ateş, hava, su, toprak ve ışık (veya sonradan dönüştüğü gibi düşünce). neopaganlar da, yine benzer bir şekilde pentagramı kullanıyorlar; 4 element + ruh.

satanistler, pentagramı ters çevirerek içine baphomet'in kafasını koyuyorlar. bu şekilde kutsal trinity aşağı doğru bakıyor.

hristiyanlar pentagramı 5 duyunun sembolü olarak görüyorlar. ortaçağda, köşelerine s, a, l, v, ve s harfleri yazılmış pentagramların sağlık getireceğine inanılıyor. [salvs, veya salus; latince'de sağlık anlamına geliyor.] isa'nın çarmıhta aldığı yara sayısı beş, pentagram'ın beş sivri köşesi bunlara işaret ediyor [hatırladığım kadarıyla, önce kafasına dikenli taç geçiriliyor, kırbaçlanıyor, önce elleri, sonra ayak bilekleri çivileniyor ve en sonunda mızraklanarak öldürülüyor. evet beş etti. bir de konuyla ilgili olarak (bkz: stigmata)].

hristiyan bir rahip tarafından yazılmış bir şiir olan sir gawain and the green knight'ta da pentagramın çoklu bir hristiyan kullanımı yer almaktadır. gawain'in kalkanındaki beş köşeli yıldız, beş farklı anlama sahiptir: beş duyu, beş parmak, isa'nın beş yarası, meryem'in beş zevki (5 joys of mary had of jesus) [cebrail'in ona anne olacağını bildirmesi, isa'nın doğumu, isa'nın dirilişi, isa'nın göğe yükselmesi ve meryem'in cennet'e kabulü], son olarak da şövalyeliğin beş erdemi [açıksözlülük, merhamet, saflık, courtesy ve league'in parçası olabilme yeteneği].

islamiyet'te, 5 vakit namaz kılınır, bunun hz. muhammed'in ricasıyla 50 vakitten beş vakte indirildiği söylenir. islam'ın beş şartı vardır: "allah'a ve muhammed'in onun resulü olduğuna inanmak, her gün beş vakit namaz kılmak, senede bir kere malının kırkta birini müslüman olan fakirlere zekat vermek, ramazan-ı şerif ayında her gün oruç tutmak, mekke'ye giderek, ömründe bir kere hac etmek." (bu bir alıntıdır, zekat verme konusunda "müslüman olan fakirler" gibi bir şartın doğruluğundan emin değilim.)

yine islami inançta, fatima'nın eli simgesi görülür. el, nazara karşı en iyi korunma yöntemidir. eski islam geleneğinde, kötü enerji yönelteceği tahmin edilen kişinin yüzüne doğru el uzatılır, ve beş parmak gösterilir. beş sayısının olumlu bir enerjiye sahip olduğuna veya olumsuz enerjiyi kıracak kadar güçlü olduğuna inanılır.


-6-

yahudilere göre tanrı altıncı günde insanı yaratmak suretiyle dünya'yı tamamlamış, 7. gün dinlenmiştir. davud yıldızı altı köşelidir. 6 köşe ve bir merkezle birlikte 7 rakamına işaret eder.

keltler yeni ayın doğumundan sonraki altıncı günü çok severler. bu, keltlerin alacakaranlık sevgisiyle bağlantılandırılabilir, altıncı gün, gece ne çok aydınlık, ne de çok karanlıktır.


-7-

sanırım en çok hristiyanlıkta geçer. yedi cennet ve yedi cehennem (islamiyet'te de yedi kat gök ve yer), yedi ölümcül günah (öfke, açgözlülük, kıskançlık, oburluk, şehvet, gurur, tembellik), yedi erdem (inanç, umut, hayırseverlik, metanet, adalet, ihtiyat, itidal), yedi uyurlar (yemliha, mekselina, mislina, mernuş, debernuş, şazenuş, kefeştatayuş).

yahudilikte 7 tanrı'nın rakamıdır, mükemmelliği ifade eder.

katolik kilisesi'nin yedi sırrı vardır: vaftiz, güçlendirme, efkaristiya, günah çıkarma, hastalara yağ sürme, ruhbanlık, evlilik.


-8-

bilinen bütün antik dinlerde, yeni ayın sekizinci günü, tanrıların evlenme günüdür.


-9-

iskandinav mitolojisinde "world tree" olarak geçen yggdrasil, "varlığın dokuz diyarı"nı üzerinde taşır (asgard, alfheim ve vanaheim ağacın dallarında, midgard, jötunheim, nidavellir [diğer adıyla svartalfheim] gövdede, hel, niflheim, ve muspelheim ise köklerde yer alır). yine aynı mitolojide, tanrıların babası odin, dokuz gün yggdrasil'e asılı kalır, dokuz günün sonunda rünleri öğrenir:

"wounded i hung on a wind-swept gallows
for nine long nights,
pierced by a spear, pledged to odin,
offered, myself to myself
the wisest know not from whence spring
the roots of that ancient rood.

they gave me no bread,
they gave me no mead,
i looked down;
with a loud cry
i took up runes;
from that tree i fell."

neopaganlarda dokuz kutsal ağaçtan bahsedilir. (bkz: wiccan rede)

nine woods in the cauldron go, burn them fast and burn them slow.
birch wood in the fire goes to represent what the lady knows.
oak in the forest, towers with might in the fire it brings the god's insight.
rowan is a tree of power causing life and magick to flower.
willows at the waterside stand ready to help us to the summerland.
hawthorn is burned to purify and to draw faerie to your eye.
hazel-the tree of wisdom and learning- adds its strength to the bright fire burning.
white are the flowers of apple tree that brings us fruits of fertility.
grapes grow upon the vine giving us both joy and wine.
fir does mark the evergreen to represent immortality seen.
but - elder is the lady's tree burn it not or cursed you'll be."

ağaçların wiccan simgelerini özetlemek gerekirse, aşağı yukarı şöyle bir şey çıkıyor:

huş - tanrıça, dişi enerji
meşe - tanrı, eril enerji
fındık - bilgelik
üvez - yaşam
hawthorne (bulamadım türkçe'sini) - saflık, peri büyüsü
söğüt - ölüm, hekate kültü
köknar - doğum ve yeniden doğum
elma - sevgi ve aile
asma - mutluluk ve neşe.

yunan mitolojisinde ise dokuz ilham perisi vardır. muse'lar (türkçe'ye musa olarak çevrildiğini görmüştüm fakat bu çeviriyi kullanmaya içim elvermiyor) zeus ve mnemosyne'in kızlarıdır. bunlar da isimleri: calliope, clio, erato, euterpe, melpomene, polyhymnia, terpsichore, thalia, urania. ellerinde bir parşömenle görülürler, parşömenlerini alıp ucunu yakan kişi onları kendine tutsak edebilir.


-12-

kısaca şöyle:
din biliminde/tarihinde bir önemi var sanıyorum bu sayının.
(bkz: 12 havari) (hristiyanlık)
(bkz: 12 imam) (müslümanlık)
(bkz: 12 emir) (müslümanlık)
(bkz: 12 seçilmiş kavim) (musevilik)
(bkz: terah'ın taptığı 12 tanrı) (musevilik)

açıklayıcı bir neden olarak ise:
(bkz: 12 ay)
(bkz: 12 burç)


ayrıca iskandinavları da eklemek gerekir: odin'in 12 eşten 12 oğlu vardır, dev ymir, yolculuğunda 12 nehri geçer.


bonus track:
-13-

hristiyanlarda uğursuzluk getirdiğine inanılan sayı. son yemek'teki 13 kişi, 13. cuma (bkz: jacques de molay) (bkz: tapınakçılar).

iskandinav kökenli bir uğursuzluk hikayesidir aslında: asgard'da yapılacak olan ziyafete 12 tanrı davetlidir, loki ise evlatlık olduğu için davet edilmemiştir. 13. olarak geldiği ziyafette kavga çıkarır, ve güzellik, iyilik tanrısı, herkesin sevdiği saf balder'in ölümüne yol açar.

yahudilerde çocuklar, 13 yaşlarına geldiklerinde törenle birey ilan edilirler, artık kendi sorumluluklarını taşırlar.




kaynaklar:
ortaçağ avrupası'nda cadılar ve cadı avı, haydar akın
ortaçağ'da büyü, richard kieckhefer
işaretler, semboller ve alametler, raymond buckland
merlyn, douglas monroe
the religion of the ancient celts, c.a.macculloch
dünya halklarının dinler tarihi, sergei aleksandrovich tokarev
sir gawain and the green knight, anonim
katolik kilisesi dini ve ahlak ilkeleri, dominik pamir
http://paganwiccan.about.com/...
http://www.pantheon.org/...
http://www.sacred-texts.com/...
http://www.dinimizislam.com/...

Hiç yorum yok: